Arabuluculuk, ülkemizde ilk olarak 2013 yılında ihtiyari (isteğe bağlı) olarak yürürlüğe giren ve sonrasında ise dava açabilme şartı olarak bir çok alanda önümüze çıkan, bir yargılama faaliyeti olmaktan ziyade dostane çözüm yolları öngören bir kurumdur. 6012 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklik ile ticari davalarda da dava şartı olarak arabuluculuk süreci yargılama sistemimize eklenmiştir. 6102 S. Türk Ticaret Kanunu Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 5/A- (Ek: 6/12/2018-7155/20 md.) (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. Hükmüne göre 1 Aralık 2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için açılacak davalarda dava şartı olarak arabuluculuğa başvurmak gerekmektedir. Bu zorunluluk icra takibine yapılan itirazlar sonrasında açılacak itirazın iptali davalarından önce arabuluculuğa başvurmayı da kapsar. Yetkili arabuluculuk bürosu, yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosudur. İki tarafın da tacir olduğu sözleşmelerde , yetki sözleşmesinin varlığı doğru yer arabuluculuk bürosunun tespitinde de dikkate alınmalıdır. Yetkili yerde arabuluculuk bürosunun olmaması durumunda Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğüne başvurulması gerekmektedir. Arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edilecek ise itirazda yetkili yer bürosunun doğru olarak belirtilmesi gerekmektedir. Arabuluculuğa başvurulduktan sonra ilk toplantıya mazeretsiz bir şekilde katılmayan ve bu nedenle arabuluculuk görüşmelerinin sona ermesine sebep olan taraf, ileride açılacak davada tamamen ya da kısmen haklı çıksa bile yargılama giderlerinden sorumlu olur ve lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Arabuluculuk süreci anlaşamama ile sonuçlandığında dilekçesine arabuluculuk son tutanağının aslının ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin eklenmesi gerekir. Dava açarken son tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemeyen tarafa mahkeme tarafından kesin süre verilir. Bu sürede de bu eksiklik giderilmez ise dava usulden reddedilir.
Arabuluculuk görüşmeleri gizlidir. Arabuluculuk son tutanağına görüşmelerin içerikleri yazılmamalıdır. Fakat arabuluculuk anlaşma ile sonuçlanmışsa hangi tarihte hangi bedelin ödeneceği açıkça belirtilmesi ileride icra takibi yapılması gerektiğinde hangi alacağa hangi oranlarda faiz işleyeceğinin tespiti ve belirli olması açısından önem arz eder.
Arabuluculuk süreci anlaşma ile sonuçlanmış ve son tutanakta ödenmesi lazım gelen bazı miktarlar belirlenmişse, belirlenen vadede bu edimler yerine getirilmez ise sulh hukuk mahkemesinden alınacak icra edilebilirlik şerhi ile ilamlı icra takibi yapılabilmektedir.
Arabuluculuk süreci sonunda bir anlaşmaya varılması halinde, arabuluculuğa başvurma sebebiyle aynı sebebe dayanarak dava açabilmek artık mümkün değildir.
Arabuluculuk ücretini kural olarak taraflar eşit oranlarda öderler. Bu durumun aksini kararlaştırmak mümkündür.